ARKA BAHÇE


                       BAŞ SAYFA DÜŞÜNCE ODASI  MAVİPENCERE   GÖZLEMEVİ   ARKABAHÇE   IŞIKLIYOL
                                    Alıntılık      Belgelik   Yarenlik   Okumalık ‎   Bakmalık   Gezinmelik
BİLGİSAYAR DESTEKLİ SÖZLÜK BİLİMİ
VE
SÖZLÜK YAZIMINA ‎ GENEL BİR BAKIŞ
‎ ‎
    ‎ ‎
  1. ‎ ‎‎ GİRİŞ ‎‎ ‎
  2. ‎ ‎‎ ‎ SÖZLÜK ‎ ‎‎ ‎
      ‎ ‎
    1. ‎ Sözlük Türleri ‎ ‎
    2. ‎ Sözlüğün Yapısı ‎
    3. ‎ Sözlük Hazırlama ‎Süreci ‎
    ‎ ‎
      ‎ ‎
    1. ‎ ‎Birinci Aşama: ‎Planlama ‎ ‎
    2. ‎ ‎İkinci Aşama: ‎Hazırlama ‎ ‎
    3. ‎ ‎Son Aşama: Yapım ‎‎(Baskı Ve Cilt ) ‎ ‎
    ‎ ‎
  3. ‎ ‎‎ ‎ SÖZLÜK ‎YAZICILIĞI ‎‎ ‎ ‎(Lexicography) ‎ ‎‎ ‎
  4. ‎ ‎‎‎ BİLGİSAYAR ‎DESTEKLİ ‎ SÖZLÜK ‎BİLİMİ ‎‎(Computational ‎Lexicology) ‎ ‎‎ ‎
  5. ‎ ‎‎ DERLEM‎ ‎
  6. ‎ ‎‎ BİLİŞİM ‎TEKNOLOJİLERİ ‎ VE ‎SÖZLÜK ‎YAZICILIĞI ‎ ‎
      ‎ ‎
    1. ‎ ‎ Genel ‎
    2. ‎ Derlem ‎Dilbilimciliği ‎
    3. ‎ Bağlamlı Dizim ‎‎(Concordance) ‎ ‎
    ‎ ‎
      ‎ ‎
    1. ‎ Ön Açıklama ‎
    2. ‎ Anlam Belirlenmesi ‎
    3. ‎ Kullanım Sıklığı ‎
    4. ‎ Diğerİşler ‎
    ‎ ‎
  7. ‎ ‎‎ MAKİNAYLA ‎OKUNABİLİR ‎SÖZLÜK<‎ ‎
  8. ‎ ‎‎‎ ‎ ARAÇLAR‎ ‎
  9. ‎ ‎‎ SONUÇ‎ ‎

I – GİRİŞ

‎ ‎
Sözlük yazımında bilgisayardan yararlanmaya başlanması ‎sözlükçülüğü temelden değiştirmiştir. Bugün artık pek çok ülkede sözlükçülükten ‎değil bilgisayar destekli sözlükçülükten bahsedilmektedir, zira bu ülkelerde ‎sözlük yapımı tümüyle bilgisayarlaştırılmıştır; yani sözlük yapımı ile ilgili bütün ‎süreçlerde, bilgisayar çalışmanın merkezine oturtulmuş, sözlük hazırlama yöntemi ‎tümüyle değişmiştir. ‎ ‎Bu değişimin Türkiye ve Türkçe için aynı yönde ve ‎yoğunlukta gerçekleşmediğini düşünüyor ve bundan büyük üzüntü ‎duyuyorum. . Esasen gerek dilbilim ve gerek bilişim alanlarında sadece ‎hevesli ve meraklı bir amatörden ileri gidemediğimi bildiğim ‎halde bu bildiriyi hazırlama cüretini göstermeme bu üzüntüm neden olmuştur. ‎Ayrıca, ülkemizde, yalnız sözlükçülükte değil, dilbilimle ilgili bütün inceleme, ‎araştırma ve uygulama konularında bilişim teknolojilerinden yararlanmanın bir ‎türlü yaygınlaşamadığını eklemek gerekir. Bununla beraber Türk Dil Kurumu ‎yönetiminin bu eksikliğin farkına varmış olduğunu ve ‎‎‘durumdan görev çıkarılması’ sonucunda TDK çatısı altında bilgisayar ‎destekli dilbilim konularında inceleme ve araştırmalar yapmak üzere bir çalışma ‎grubu kurulmuş bulunduğunu memnunlukla görüyoruz. ‎ Bu grubun çalışmalarına mütevazı bir katkı olmak amacıyla hazırlanan bu bildirinin ‎bütün yüzeyselliğine rağmen, sözcüklerle uğraşmayı iş edinmiş amatör dilciler ‎başta olmak üzere, sayıları pek az olan sözlük yazarlarımızın belki yeni arayışlara ‎yönelmesine yardımcı olabileceği umulmaktadır. (Ne yazık TDK web ‎sitesinden anlaşıldığına göre kurum çatısı altında böyle bir Çalışma Grubu ‎artık yer almamaktadır.)
Diğer taraftan Türkçemiz için oldukça geniş kapsamlı bir derlem hazırlanmaya ‎başlanmış olması sözlükçülüğümüzün parlak bir geleceği olacağı müjdesini ‎vermektedir. Zira derlemler dilbilim çalışmalarında bir devrim yaratmış, derlem ‎oluşturulmuş olan dillerde sözlük yazıcılığında büyük atılımlar gerçekleştirilmiştir ‎Bu bakımdan bu müjdenin gerçek mutluluk kaynağı olacağına inanılmaktadır.‎ Bilgisayarların sözlükçülükte kullanılmaya başlanmasından önce sözlüklerin ‎hazırlanmasından başlıca iki kaynaktan yararlanılıyordu:
    ‎ ‎
  • Daha önce hazırlanmış elde mevcut sözlüklerin taranması,‎ ‎
  • Seçilen yazılı kaynakların okunup incelenerek sözcük bazında alıntılar ‎yapılması.
‎ Her iki süreçte de de, elde edilen veriler ufak pusulalara elle kaydedilir, ‎yeni bir sözlük veya mevcut bir sözlüğün yeni sürümü bu pusulaların sıraya ‎konulup yeni “kitap”ın sayfalarına aktarılması suretiyle hazırlanırdı. ‎Bilgisayarların yaygınlaşması, hızlarının artması ve fiyatlarının da düşmesi ‎Fiş Çıkarmak diye adlandırılabilecek bu yöntemi bugün az çok değiştirmiştir. ‎Örneğin elle yazılan fişler bilgisayara geçiriliyor, aynı madde başı ile ilgili ‎fişlerin bir araya getirilmesinde ve fişlerin madde başları itibariyle sıraya ‎konulmasında bilgisayardan yararlanılıyor. Sözlüklerin taranması veya yazılı ‎kaynaklardan alıntı yapılmasında elle kayıt yapmayı aradan çıkarıp doğrudan ‎bilgisayarla kayıt yapılması da mümkün olabilir. Bilgisayarlardan bu tür ‎yöntemlerle yararlanmanın sözlük yazımında devrim yaratacak kadar büyük bir ‎katkı sağlayamayacağı hemen kabul edilebilir.‎ Bu tür uygulamalar bilgisayar destekli sözlük yazımından çok uzak olduğu ‎muhakkaktır. Bununla beraber bu tür uygulamaları biraz daha ileri götürerek ‎sözlük hazırlanmasında daha büyük kolaylıklar sağlanabilir. Örneğin FİŞ ‎ÇIKARMA işi için:
    ‎ ‎
  1. Okunacak yazılı kaynaklar önce tarayıcı kullanmak suretiyle elektronik ‎ortama aktarılır. ya da daha iyisi incelenecek kaynaklar zaten elektronik ‎ortamda bulunanlar arasından seçilebilir. ‎ ‎
  2. Bir sözcük işlem programı ile bu kaynak üzerinde okuma yapılırken, ‎‎“Makro” adı verilen programlama tekniğinden yararlanılarak üretilmiş ‎yordamlar kullanılarak, alıntı yapılacak bölümlerin kopyalanıp, aynı anda açık ‎bulunan başka bir dosyaya aktarılması sağlanır, Bu suretle, alıntı yapılacak ‎cümle, ibare, sözcük veya paragrafların yeniden tuşlama külfeti ortadan ‎kaldırılabilir.‎ ‎
  3. Bu yöntemle alıntı yapılırken, kopyalanacak bölümün başına, ilerde ‎yapılacak sıraya koyma işlemini sağlayacak şekilde, alıntının türünü, ‎niteliğini, sırasını vb gösteren kodlar konabilir.‎ ‎
  4. Yapılan alıntılar üzerinde istenen sıraya koyma işlemlerini ‎gerçekleştirmek amacıyla bu alıntılar bir veri tabanı programına aktarılır, ‎Alıntıların başına konmuş olan kodları anahtar gibi kullanılarak sıraya koyma ‎işlemleri gerçekleştirilebilir.
‎ Çok büyük hacimli olamayan metinler içinde geçen sözcüklerin önünde ve sonunda ‎bulanan belli sayıda sözcükle birlikte yukarda açıklanan yönteme benzer bir ‎şekilde kopyalanıp başka bir dosyaya aktarılması sağlanabilir. Bağlamlı Dizinleme ‎‎(concordance) denilen bu yöntemle söz konusu sözcüklerin kullanılışı için örnekler ‎bulunması kolayca sağlanabilir. Örneğim, alttaki tabloda, yukarıdaki metinde ‎geçen Kaynak sözcüğünün geçtiği yerler ve bu ‎sözcüğün önünde yer alan 5 sözcük ile arkasında yer alan 5 sözcük ‎gösterilmektedir. Bu tablo çok basit bir makro yardımı ile ‎hazırlanmıştır.
‎ ‎
‎ ‎
…bakımdan bu müjdenin gerçek mutluluk
‎ kaynağı
‎ olacağına inanılmaktadır. Bilgisayarların sözlükçülükte
…‎ ‎
‎ Önce sözlüklerin hazırlanmasından başlıca iki
‎ kaynaktan
‎ daha önce hazırlanmış elde mevcut
‎ ‎
‎ Elde mevcut sözlüklerin taranması, Seçilen yazılı
‎ kaynakların
‎ okunup incelenerek sözcük bazında alıntılar…
‎ ‎

II - SÖZLÜK

‎ Sözlük dilimizin sözcüklerini abecesel bir sırayla ve yazım, okunuş, anlam ve ‎kökeni ile ilgili bilgilerle birlikte veren bir kitap olarak tanımlanabilir. Diğer bir ‎deyişle sözlük sözcükler hakkında bilgi veren bir başvuru kitabıdır. ‎ Sözlükler başlangıçta kişinin kendisi için hazırladığı hatırlatıcı notlar olarak ‎ortaya çıkmış olabilir ki bugün de kişinin belki kendisi için değil ama başkaları ‎için hazırladığı hatırlatıcı bilgiler içeren bir yapıt olarak karşımıza çıkmaktadır. ‎ Sözlük kısaca sözcükleri abecesel sırada listeleyen ve anlamlarını açıklayan bir ‎kitap olarak tanımlayabiliriz" ‎ Sözlükler bilgi içeren metinler şeklinde de düşünülebilir. Ne var ki bu bilgiler ‎tutarlı bir biçimde birbiri ile ilişkilendirilmemiş, binlerce küçük bölümlere ‎ayrılmıştır. Bu bölümlerin her biri bir “sözlük maddesi” veya kısaca ‎‎“madde” adını alır. Bu ‎maddeler “madde başı” (veya başsözcük) denilen ‎sözcüğe göre abecesel olarak dizilir.‎ Sözlükler okuyucu açısında bakılırsa, başından sonuna kadar okunacak kitaptan ‎ziyade, gerektikçe başvurulan yapıtlardır. Ansiklopediler de gerektikçe ‎başvurulmak üzere hazırlanmış kitaplar olmakla beraber her iki tür kitabın ‎içerdiği bilgiler birbirinden oldukça farklıdır. Ansiklopediler şeyler, olaylar, ‎durumlarla ilgili bilgiler verir; sözlükler ise insanlar arasında iletişim için ‎kullanılan bir dilin öğeleri hakkında bizi bilgilendirir.‎ Bu fark daha çözümleyici bir bakış açısından şöyle açıklanabilir: Ansiklopedi ‎‎Falan (olay, durum, şey) nedir? sorusuna, sözlük ise Falan (sözcük) ün ‎anlamı nedir? sorusuna cevap bulmak için kullanılır ‎

A -Sözlük Türleri

‎ Sözlükler amaçları açısından betimleyici sözlükler ve buyurgan sözlükler diye ‎ayrılabilir. Betimleyici sözlükler olanı olduğu gibi açıklarken ‎‎buyurgan sözlükler yazım, dilbilgisi, biçem vb. ‎bakımından doğru olanı bildirerek uyulması gerekeni belirtirler. . Bununla ‎beraber bir dilin betimleyici sözlüğü de o dil konusunda önemli bir otorite sayılmakla kalmaz aynı zamanda dilde birliği sağlar, ‎yazım ve dilbilgisi ile ilgili hatalarımızın düzeltilmesine yardımcı olur, konuşmada ‎ve hatta davranışlarda iyi ve kötü örnekleri belirler, diğer bir deyişle ‎betimleyici sözlükler dahi zamanla buyurgan bir işlev kazanırlar ‎ Sözlükler içerdikleri söz varlığının ve ait olduğu zaman dilimi ve açıklamaların ‎amacı açısından da sınıflandırılabilirler. Sözlükler, sözcüklerin çoğu kez belirli ‎bir zamandaki kullanımını açıklamayı amaçlar: Synchronic= koşut zamanlı= ‎eşsüremli sözlük‎ Bazı sözlükler ise zamanın akışı içinde dilin ve sözcüklerin geçirdiği gelişmeleri ‎göstermeyi üstlenir: diachronic= gelişmeli= çok süremli sözlük ‎ Diğer taraftan sözlükteki açıklamalar içinde bulunulan zamanla ilgili ise ‎‎çağdaş, daha önceki bir zamana ait is tarihsel ‎sözlük olarak nitelendirilir.‎ Bir halkın anadilini açıklamak için yazılmış olan sözlüklerde sadece tek bir dil ‎kullanılır; diğer bir deyişle açıklanan sözcükler de açıklamak için kullanılan ‎sözcükler de aynı dildendir.‎ Anadili başka olan okuyucuların yararlanması için hazırlanan sözlüklerde ise ‎açıklanan sözcükler hedef sözcükler ile bu sözcükleri açıklamak ‎için kullanılan sözcükler iki ayrı dile ait olur. Bu tür sözlüklere ikidilli sözlük adı verilir. Sözlükler genel ve ‎‎teknik sözlük şeklinde de ikiye ayrılır.‎ ‎

B -Sözlüğün Yapısı

‎ Kitap haline getirilmiş bir sözlüğün bir dışyapı ’sı bir ‎de içyapısı olduğundan söz edilir. ‎ ‎Sözlüğün Dışyapısı ‎denince cildinin ve kağıdının türü gibi maddî öğeler ile sayfalarının ve ‎bölümlerinin düzeni gibi dış görünümü anlaşılır. Dışyapı genelde üç bölümden ‎oluşur: Ön bölüm, ana bölüm, arka bölüm.‎ ‎
  • Ön-bölüm’de sözlüğün tanıtımı yapılır ve kullanımı ile ilgili ‎bilgiler verilir. ‎ ‎
  • Arka-bölüm’de ise bazı kültürel, teknik ve bilimsel konularda ana ‎bölüme konulamayan ek bilgiler yer alır. ‎ ‎
  • Sözlüğün asıl bölümü sayılan Anabölüm, madde başları yani baş-‎sözcükler itibariyle düzenlenir ve ‎sözcüklerle ilgili bilgileri içerir.
‎ ‎Sözlüğün İçyapısı ise sözlüğün, madde başları itibariyle içerdiği ‎‎ bilgilerin düzeni anlamına gelir. ‎Burada öncelikle baş-sözcüğün anlamını açıklayan tanım ve onun çeşitli ‎kullanımları ile ilgili açıklayıcı örnekler hakkında bilgiler bulunur. Ayrıca ‎yazım, telâffuz, dilbilgisi, kökenbilim ile ilgili bilgiler de verilir. ‎ Sözcüklerin anlamı, kullanıldıkları yer, ortam ve kullanan kişilere göre farklılıklar ‎gösterir. Sözlükte bir sözcüğün tanımı verilirken bu farklı bağlam ve ‎durumlardan hangisinin söz konusu olduğu belirtildiği takdirde o sözcüğün anlamı ‎daha açık olarak anlaşılacaktır. Örneğin bir sözcüğün çeşitli kullanımlarında ‎aşağıdaki gibi anlam ayrımcıkları olabilir:‎ ‎
  • Özgün veya kökenbilimsel anlam ‎
  • En yaygın anlam ‎ ‎
  • Mecazi anlam ‎
  • Şiirsel veya edebî anlam ‎
  • Mizahî anlam ‎
  • Teknik anlam ‎
  • Argo ‎ ‎
  • Deyiş ve deyimlerde geçen anlam
‎ Diğer taraftan bazı sözlüklerde sözcüklerin anlam ayrımcıkları yerine kullanım ‎amaç ve yerleri gösterilir. Örnek:
    ‎ ‎
  • Alay yollu ‎
  • Eskimiş ‎
  • Hakaret yollu ‎
  • Halk ağzı ‎ ‎
  • Kaba Konuşma ‎
  • Mecaz ‎
  • Şaka yollu ‎
  • Teklifsiz
‎ Sözlüklerde bazen telâffuz (okunuş) ve vurgu bilgisine de yer verilir. Hatta ‎İngilizce gibi telaffuzu kurallardan çok kullanışa bağlı dillerde özel telaffuz ‎sözlükleri bile vardır.‎ Bir sözcüğün bu tür anlam ayrımcıkları ile sözcükle ilgili diğer bilgiler, sözlüğün o ‎sözcüğü açıklayan maddesinde yer almalıdır. Bu bilgiler çoğu kez kısaltmalar ve ‎simgelerle belirtilir. Bazı bilgiler de kullanıcıya baskı tekniği ile sağlanan görsel ‎öğelerle aktarılır, ki bunlara dizgisel uylaşımlar adı verilir, Örneğin bir sözcüğün Madde ‎başı olduğu kalın damgayla, örnek olduğu italik damgayla, deyim olduğu ‎ise altı çizili damgayla gösterilebilir. ‎ Bu bakımdan bir sözcükle ilgili sözlük maddesinde, maddede yer alan metnin ‎içeriği ile bu metnin biçimsel sunumu bir bütün oluşturur. Bu husus, ilgili bölümde ‎görüleceği gibi, özellikle kağıda basılı sözlüklerin makineyle okunabilir sözlükler ‎haline dönüştürülmesinde çok büyük öneme sahiptir.‎ ‎

C - Sözlük Hazırlama Süreci

‎ Bir sözlüğün hazırlanması başlıca üç aşamada olur: Planlama, Hazırlama, Yapım ‎ ‎

1 -Birinci Aşama: Planlama

‎ Birinci aşama olan planlama çok önemlidir ve çok dikkatle yürütülmelidir. Çünkü ‎ortaya çıkan plan ve program üzerinde daha sonraki aşamalarda değişiklik ‎yapılması hem çok masraflı hem de çok zaman alıcı olacaktır Planlama aşamasında, sözlüğün tasarımından başlayarak bütün üretim ve dağıtım ‎süreçleri planlanacaktır. Bu aşamada özellikle şu çalışmalar da yapılmalıdır:‎ ‎
    ‎ ‎
  1. Sözlüğün büyüklüğü kararlaştırılması (ki madde başı olarak alınacak ‎sözcüklerin listesi daha sonra bu büyüklük dikkate alınarak bir ‎hazırlanacaktır.) ‎ ‎
  2. Yararlanılacak kaynağın belirlenmesi.
      ‎ ‎
    • Mevcut sözlükler ‎ ‎
    • Elde bulunan alıntılar ve ‎ ‎
    • Metin bankası veya derlem
    ‎ ‎
  3. Sözlüğün hazırlanmasında metinleri okuyarak alıntı yapma ve tanımları ‎çıkarma işi ile görevlendirilecek sözlük uzmanları seçilmesi, ‎ ‎
  4. Teknik ve özel uzmanlık alanlarındaki tanımları gözden geçirecek ‎danışmanların saptanması ‎ ‎
  5. Madde başları ve içeriğinin düzeni ve biçimsel özelliklerini belirleyecek ‎yönergenin hazırlanması.
‎ ‎

2 - İkinci Aşama: Hazırlama

‎ Bu aşamada önce sözlük maddelerinin ilk taslakları hazırlanır, daha sonra ‎hazırlanan bu taslaklar Yazar veya Yazarlar Kurulu tarafından kontrol edilip ‎düzeltilir.‎ Bu aşamaya kadar insan emek ve yargısı ile ortaya çıkmış olan hazırlıkların ‎kontrol edilip düzeltilmesi aşamasında bugün hemen bütün yayınevlerinde ‎bilgisayarlardan yararlanılmaya başlanılmıştır. Hatta yayıncıların bilgisayarların ‎katkısı hakkında biraz abartılı bir yaklaşım sergiledikleri söylenebilir. Oysa ‎sözlükleri bilgisayarların değil insanların yaptığı unutulmamalıdır.‎ ‎

3 Son Aşama: Yapım (Baskı Ve Cilt )

‎ Bundan çok değil 20–25 Yıl önce ikinci aşama sonunda ortaya çıkan el yazması ‎hazırlıkların kitap haline dönüştürülmesi yazarlara ve yayıncılara kök söktüren ve ‎çok zaman alan bir çalışma idi. Bugün artık en az ikinci aşamadan itibaren ‎bilgisayarlar işin içine girmiş olduğu için yapım işi oldukça kolaylaşmıştır. Bununla ‎beraber son ürünün ortaya konulmasında insan emeği ‎ve yargısı önemini hala korumaktadır. ‎‎

III - SÖZLÜK YAZICILIĞI (Lexicography)

‎ ‎
Sözlük yazıcılığı oldukça uzun çalışmalar gerektiren bir uğraş ‎koludur. Bu çalışmaların başlıca aşamaları:
    ‎ ‎
  • Sözel verileri toplama ‎
  • Madde başlarını belirleme ‎
  • Tanımlamaları yazma ‎
  • Nihai ürünü yayımlama
‎ şeklinde gösterilebilir.‎ Diğer Taraftan Sözlüklerin ve sözlük yazıcılığının
    ‎ ‎
  • Tarihi ‎
  • Teorisi ‎
  • Metodolojisi ‎
  • Türleri
‎ ‎
gibi konularında bilgi sahibi olmak için araştırma ve incelemeler ‎yapılmalıdır Sözlük yazıcılığı dil ile ilgili hemen bütün disiplinlerle ve özellikle ‎anlambilim, sözlükbilimi, dilbilgisi, biçembilim ile de ilgilidir.‎ Hemen bütün diller sürekli olarak değişmektedir. Bu yüzden ‎sözlükler standart dili belirleme işlevini de yüklenmek ‎zorundadır. Bu sürekli değişiklik ‎Hem yeni sözcüklerin dile girmesi ‎‎Hem de var olan sözcüklerin (1)Yeni,‎(2>Değişik ve hatta ‎(3>Çok farklı anlamlar kazanması şeklinde ortaya çıkar.
Bu olgu, sözlüklerin sözcüklerin ‎anlamlarını belirlemeye yönelik yaklaşımlarında da yeni arayışlara yol açtı. ‎Örneğin bazı yeni sözlüklerde tanımlama yerine veya ‎tanımlama yanında sözcüğün kullanış biçimlerine ağırlık verildiği ‎görülmektedir. ‎ Sözlüklerin kullanım amaçlarından birisi de dile yeni giren veya yeni duyulan ‎sözcüklerin anlamları ve kullanışları hakkında bilgi ermektir. Bu bakımdan ‎sözlüklerin yeni basımları yapılır, okuyucular yeni basımlarını alırlar. Bilişim ‎teknolojilerinin yarattığı olanaklar sayesinde bu amacın gerçekleşmesinde de ‎kolaylıklar sağlanmıştır. Özellikle Türkçemize sel gibi akmakta olan yeni ‎kavramları daha kapıda karşılayıp, ancak Türkçe karşılığını bulduktan sonra kabul ‎etmek bir vatan borcu haline gelmiştir. Ne yazık ki bilişim teknolojilerinin bu ‎alanda sağlayabileceği olanaklar hemen hiç kullanılmamaktadır.‎ Yeni kavramlar ve yeni sözcükler daha çok özel teknik alanlarda ortaya çıkar. ‎Bilişim alanı bu olgunun en belirgin örneğini oluşturur. Bu durumda sözlükçü, bu ‎özel teknik alanların uzmanlarından yardım almak zorunda kalır ya da bu ‎uzmanların kendi alanları ile ilgili terimbilim ile bizzat ilgilenmeleri gerekir. ‎Dilbilimcilerle özel teknik alan uzmanlarının terimbilim konusundaki işbirliği ‎yapmalarında da bilişim teknolojileri yararlı olmaktadır.‎ Günümüzde, başta televizyon ve İnternet olmak üzere iletişim alanındaki büyük ‎gelişme ve yaygınlaşma dolayısı ile class=textbgy>sözlüklerin bir dilin yazılı ve ‎sözlü kullanımı konusunda standart oluşturma ‎‎işlevini gittikçe yitirmekte olduğunu kabul etmek gerekmektedir. ‎Bununla beraber sözlükçülerin dilin gelişimi ve yozlaşmasının önlenmesi ‎konusundaki sorumlulukları azalmamıştır ve sözlük yazıcılarının çalışmaları halkı ‎doğrudan doğruya etkilemeye devam etmektedir. Dilbilimin diğer alanları ‎ile uğraşan diğer dilbilimciler bu kadar talihli değildirler.‎ Sözlük yazarı, özel teknik alan uzmanları ile birlikte emek verecek ve ‎sözcüklerin tam tanımlarını yazmaya çalışacaktır. Sözlük yapımı kökenbilim , sesbilim ‎‎ özel uzmanlık alanlarına ayrılmıştır. ‎ Sözlük yazarından beklenen başlıca özellikler,
    ‎ ‎
  • dil konusunda duyarlılık ‎ ‎
  • yazma ve ifade etmede yeterliliği. ‎ ‎
  • analitik düşünme yeteneği, ‎ ‎
  • zengin bir genel kültür birikimi,,‎ ‎
  • yaşam deneyimine sahip olmak
‎ şeklinde sıralanabilir. Hepsinden önemlisi bugün artık ‎bilgisayar okuryazarlığı tam bir zorunluluk halini ‎almıştır. Burada söz konusu olan sadece sözlük yapımı için özel yazılımlar ‎kullanılması değildir. Bu yazılımları kullanmak için - aşağıda anlatılacağı gibi ‎bilgisayar okuryazarlığından daha fazlası gerekmektedir. Oysa kişisel ‎bilgisayarlarda bulunan kelime işlem, tablolama, basit veri tabanı programları ‎dahi sözlük yazarına çok büyük kolaylıklar sağlamaktadır. Özellikle bu ‎programların yapısında yer alan ve özel iş ve işlemleri gerçekleştirme imkanı ‎veren “makro” adını taşıyan yazılım kullanılabilirse sözlükçülükte ‎karşılaşılan pek çok zorluğun üstesinden gelinebilmektedir. Yalnız sözlük ‎yazarları için asıl müjdeli haberler özel sözlük yapımı yazılımlarındadır.‎ ‎

IV - BİLGİSAYAR DESTEKLİ SÖZLÜK BİLİMİ (Computational ‎Lexicology)

‎ ‎
Bilgisayar Destekli Sözlük Bilimi sözvarlığının ‎incelenmesinde bilgisayardan yararlanılması anlamını taşır. Daha dar bir ‎anlam verenler de vardır. Bunlar Bilgisayar Destekli Sözlük Bilimi sözünü, ‎makineyle okunabilir sözlüklerin incelenmesi anlamında kullanmaktadır. Diğer ‎taraftan Bilgisayar Destekli Sözlük Bilimi ifadesini Bilgisayar ‎Destekli Sözlük Yazımı ‎teriminden ayırmak gerekir. Bununla beraber Bilgisayar Destekli Sözlük Yazımı ‎ile Bilgisayar Destekli Sözlük Bilimi sözlerini eşanlamlı olarak kullanan ‎araştırmacılar da vardır. ‎ ‎

V - DERLEM

‎ ‎
Çeşitli kaynaklardan çeşitli amaçlarla seçilip bir araya ‎getirilerek (derlenerek) elektronik ortamda kayda geçirilmiş (=saklanmış) metinler toplamına derlenmiş metinler veya kısaca ‎derlem denebilir. Bununla beraber derlem kelimesi bir dilbilim terimi olarak ‎kullanıldığında biraz değişik bir anlam taşır. Bu takdirde derlem, herhangi bir dilde yayınlanmış bilimsel yayınlar, öyküler, şiirler, ‎köşe yazıları, makaleler gibi basılı metinler ile konferans, tartışma, açık oturum, ‎gösteri gibi etkinliklerdeki konuşma metinlerini dengeli ve ölçülü bir şekilde ‎temsil etmek üzere toplanmış bir seçki şeklinde tanımlanabilir. Diğer bir ‎deyişle derlem bir dilin basılı ve/veya sözlü kullanımını temsil eden örneklerini ‎bir araya getirir. Dilbilim çalışmalarında buradan bir adım daha ileri gidilerek ‎toplanan metinlerde geçen sözcük, ibare, cümle gibi bütün ‎‎ sözel öğelerin anlam ve işlemlerinin ve ‎birbirleriyle ilişkilerinin belli normlara göre işaretlenmesi gerekir. ‎Örneğin bir sözcüğün sıfat, fiil veya isim mi olduğu ve ayrıca sözdizimi açısından ‎özne mi, tümleç mi yüklem mi olduğu, kabul edilen bir notasyona göre işaretlenir. ‎Dünyanın pek çok dili için böyle derlemler yapılmış ve yapılmaktadır. Türkçemiz ‎için de ufak çaplı daha çok akademik düzeyde birkaç çalışma yapılmıştır. Türk Dil ‎Kurumunun girişimi ile geliştirilen bir derlem projesinin çok kısa bir zaman içinde ‎uygulamaya konulacağı umulmaktadır. (Ne yazık ki bu proje ‎TÜBİTAK’tan istenen mali destek sağlanamadığı için akim ‎kalmıştır.)‎ Bildiği kadarıyla ilk derlem 1960’ larda geliştirilmişti. Bilişim teknolojilerindeki ‎‎1980 ve 1990 larda gerçekleşen olağanüstü ilerleme ‎ve kolaylıklar derlem çalışmalarına ve bilgisayar destekli sözlük yapımına beklenmedik derecede ivme ‎kazandırmıştır. Zira bilişim teknolojilerindeki gelişme bilgi işlem çalışmalarının ‎gücünü yükseltmiş, maliyetini düşürmüş olduğu için yüz milyonlarca sözcük içeren ‎derlemlerin hayata geçirilmesine olanak sağlamıştır. ‎ ‎

VI - BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE SÖZLÜK YAZICILIĞI

‎ ‎

A Genel

‎ ‎
Bilgisayarlar sözlük yazıcılığını iki ana alanda da etkilemiştir. ‎Gerçekten bilgisayarların devreye girmesi ile bir sözlüğün hazırlanmasında hem ‎‎ araştırma hem de ‎üretim süreçleri değişikliğe uğramıştır. ‎ Örneğin üretim alanında sözlükler artık veritabanı şeklinde ‎saklanabilmekte ve böylece değişiklikler çok kolay ve kısa yoldan ‎gerçekleştirilebilmektedir. Öyle ki ortaya çıkan değişiklik ihtiyaçları hemen ‎yerine getirilebilmekte, bütün sözlük, diğer taraflarına dokunulmadan yeniden ‎baskıya Veya Sunuma Hazırlanabilmektedir. ‎ Sözlüklerin Yeni Sürümleri Bütün Sözlüğü Yeniden Tuşlamaya Gerek Kalmaksızın ‎Baskıya Verilebilmektedir. ‎ Diğer Taraftan Sözlüklerin Kağıt Ortamı Yerine Veya Bunun Yanında Elektronik ‎Ortamda Da Kullanıcının Yararlanmasına Sunulmaktadır. ‎ ‎Araştırma Konusuna Gelince. Sözlük Yapıcılar devasa boyutta ‎sözvarlığını içeren derlemlere kolayca erişebilmekte gerek dilbilgisi gerek anlam ‎ve gerek çeşitli deyim ve deyişlere örnekleri ile birlikte ulaşabilmektedirler.‎ Sözlük, aslında, bir dildeki sözcüklerin kullanılışı hakkında bir takım genellemelerden ibarettir. O halde bu genellemelerin ‎doğruluğundan nasıl emin olabiliyoruz. Bilgisayarların bu işe koşulmasının mümkün ‎olacağı ortaya çıkmadan önce, sözlük yazarları, bu genellemelere, madde başı ‎yapılacak sözcüğü bağlamıyla birlikte gösteren alıntılar destesinden yararlanarak ‎‎ ve biraz da kendi sezgilerine dayanarak erişmeye çalışıyorlardı. Kabul etmek ‎gerekir ki; bir veya birkaç insanoğlu tarafından gerçekleştirilen okumalar temel ‎alınarak yapılan bu genellemeler biraz tesadüfe bağlı olduğu için dağınık ve eksik ‎olabilmekte, bir kişinin bireysel sezgisi ile varılan sonuçlar da çoğu kez öznel ve ‎kısmî kalabilmekte idi. Oysa değişik türde yazı ve konuşma metinlerinden oluşan ‎çok büyük hacimli derlemler, bir sözcüğün gerçek iletişimlerde kullanılış biçim ve ‎yerlerini gösterdiği için o sözcük hakkında çok geniş bir veri yığınına dayalı ‎olarak genelleme yapılmasını kanıtları ile birlikte mümkün kılıyor. Bu kanıtların ‎gittikçe daha gelişmiş hale gelen yazılımlar aracılığı ile analiz edilmesi yoluyla da ‎yapılmış olan genellemeler daha büyük güven verir olmaktadır. ‎ ‎

B -Derlem Dilbilimciliği

‎ ‎
Derlem dilbilimciliği ‎bugün Sözlük yazımı işinin en önemli temelini oluşturmaktadır. Öyle ki ‎İngiltere’de sözlük yayıncılığı yapan hemen bütün yayınevleri derlem ‎yaklaşımından yararlandıklarını ifade etmektedirler. ‎ Bugün artık sözlük yazım ve yapımcılığında derlem yaklaşımından yararlanılmayan ‎hiç bir alan kalmamış gibidir. ‎ Diğer bir deyişle derlemlerin ortaya çıkması yalnız dilbilimde değil sözlükçülükte ‎de bir devrim yaratmış bulunmaktadır.‎ Derlem sözcüğü Türkçemizde, Latince gövde anlamına gelen Corpus ‎‎sözcüğünün karşılığı olarak kullanılmaktadır. Bu sözcüğe bir karşılık olarak ‎‎ bütünce sözcüğü ortaya atılmış ise de, bu sözcük ‎fazla yaygınlık kazanamamıştır. Oysa, corpus sözcüğü için daha uygun ‎bir karşılık olduğu halde,. bütünce sözcüğü değil font color=brown>collection sözcüğü ‎gibi de algılanabilmekte olan derlem sözcüğü benimsenmiştir. ‎ Aslında, dilbilim alanında kullanılan şekliyle “Derlem” ‎çeşitli kaynaklardan çıkarılmış, doğal ve gerçek iletişim aracı olarak kullanılmış ‎metinlerin çok büyük hacimli bir derlemesidir. Bu derleme çoğu kez yalnız yazılı ‎metinleri değil konuşmaların yazıya çevrilmesinden elde edilen metinleri de ‎içerir.‎ Sözcüklerle ilgili istatistiksel incelemeler açısından derlemler alıntı ‎dosyalarından daha güvenilir bir veri kaynağı oluşturmaktadır.‎ Derlemdeki metinler gibi okuyucular tarafından yapılan seçimlere ‎dayanmamaktadır.‎ Derlem dengeli ise - yani dünya ve yaşamla ilgili bütün genel bilgilerle birlikte ‎bilimsel ve teknik alanlardaki özellikli metinleri içeren her kaynaktan orantılı ‎olarak seçilmiş metinlerden oluşuyorsa – bu derlemden elde edilen veriler doğal ‎dilin kullanımı sonunda ortaya çıkan bütün ürünleri nesnel olarak temsil edebilir. ‎ Ne kadar büyük olursa olsun bir derlem bir dilin bütün sözvarlığını tam bir ‎yansısı olamaz.‎ Derleme konulacak metinlerin belirlenmesinde iyi düşünülmüş ölçütler ‎kullanılmalıdır. Diğer bir deyişle temsil hususuna çok dikkat edilmelidir, yani ‎derlemin kapsama alanı her tür, alan, yer, durumu içermelidir. ‎ Zira derlemin gerek tasarlanması ve gerek oluşturulmasında başarıya ancak ‎temsil hususuna odaklanılarak erişilebilecektir.‎ ‎ “Dengeli Derlem“ le ilgili bu övgülere rağmen, derlem ‎geliştiricilerin hepsi aynı görüşte değildir. Daha doğrusu, dengeli derleme karşı ‎‎ “ucu açık derlem”i savunanlar da vardır. Hatta deneblir ‎ki derlem yapımında iki yaklaşım ortaya çıkmıştır: FırsatçılıkFırsatçılık yaklaşımında ele geçirilebilen her metin derleme alınır. ‎‎İlkelilik yaklaşımında ise sadece belli bir amaca uygun olan metinler ‎seçilir. İngiltere’de her iki yaklaşımın da birer temsilcisi bulunmaktadır. ‎‎Bank of English (=İngilizce Bankası) derlemi daha çok her türden büyük ‎hacimli metinlere öncelik verirken, British National Corpus (=İngiliz ‎Ulusal Derlemi) İngilizcedeki en yaygın metinler dağarcığından dikkatle ‎dengelenmiş örnek verilere yer vermektedir. ‎ Bilişim teknolojideki ilerlemeler, gittikçe daha büyük derlemlerin oluşturulmasına ‎olanak vermiştir. Diğer taraftan derlemler üzerinde yapılacak sorgulama, ‎çözümleme, listeleme, dilbilimsel ve istatistiksel inceleme gibi işlemlerin daha ‎hızlı ve daha doğru yapılmasını sağlayan yazılımlar geliştirilmiştir. ‎ Derlemin büyüklüğü daha zengin veriler elde edilmesini, yazılımların hız ve ‎doğruluğunun artması da daha güvenilir sonuçlara erişilmesini sağlamıştır.‎ ‎

C -Bağlamlı Dizim (Concordance)

‎ ‎

1 – Ön Açıklama

‎ ‎
Dil ile uğraşanların ilk fark ettikleri gerçeklerden biri, ‎sözcüklerin hemen daima başka sözcüklerle beraber bulunduklarıdır. Bu durumun ‎ayırdına varan dilbilimcilerden çoğu bugün artık söylemin sözcüklerden değil ‎sözcük tınazlarından oluştuğunu söylüyorlar. ‎ Derlemlerle ilgili çalışmalardaki son gelişmeler sözcüklerin böyle öbekler halinde ‎bulunmasının gerek konuşmalardaki ve gerek yazılardaki önemini vurgulamıştır. ‎Bu bakımdan iyi bir sözlük, madde başı sözcüğün anlamını tanımlamakla kalmamalı, ‎ayrıca o sözcüğün genellikle birlikte bulunduğu sözcükleri gösteren örnekleri de ‎vermelidir. ‎ Bilgisayar ortamında oluşturulmuş olan derlemler işte böyle ‎sözcük öbeklerini belirlemeyi çok kolaylaştırmıştır. ‎Bu görev Bağlamlı Dizimleme adı ‎verilen bilgisayar programları tarafından kolayca yerine getirilir ‎Bağlamlı Dizim bir metindeki sözcükleri metinde yer alan ‎bağlamıyla birlikte abecesel sırada listelenmesi şeklinde tanımlanabilir. Bu ‎işi yapan büyük küçük, paralı, bedava pek çok program geliştirilmiş ‎bulunmaktadır. Bu programların bir kısmı İnternet’te çevrim içi olarak dahi ‎kullanılabilmektedir. Ne yazık ki daha çok İngilizce için yapılmış olan bu ‎programlar Türkçe metinlerde Türkçemizin özel karakterleri açısından bazı ‎sorunlar doğurmaktadır. Bununla beraber bi, Türkçe karakterleri dönüştüren bir ‎arayüz kullanarak bu sorunları aşmak bazen mümkün olabilmektedir. ‎ Bir Bağlamlı Dizimleme programı öncelikle hazırlanacak sözlükteki madde başı ‎olarak seçilmiş sözcükler için, bu sözcüğün önünde ve arkasında bulunan ‎sözcüklerle birlikte bağlamlı dizimler oluşturulmasını sağlar.‎ Bir sözcükle ilgili bağlamlı dizimler çıkarılması suretiyle o sözcüğü içeren deyim, ‎deyiş, atasözü, özdeyiş gibi kullanımlar saptanabilmektedir. Sup>(Yukarıda Giriş ‎bölümünde yer alan tablodaki basit örneğe bakınız)‎ ‎

2 - Anlam Belirlenmesi

‎ ‎
Bu tür kullanımları içeren listeler, ele alınan sözcük için ‎yapılacak tanımı yazacak dilbilimcinin işini çok kolaylaştıracaktır. Doğaldır burada ‎önemli olan dilbilimcinin kendi kararıdır, ne var ki, derlemden elde edilen verilen ‎sözcüğün anlamı ve kullanımı hakkında daha net ve güvenilir bilgiler verilmesine ‎yardımcı olacaktır.‎ ‎

3 - Kullanım Sıklığı

‎ ‎
Derlemin bir yararı da bir dildeki sözcüklerin kullanım sıklığının ‎belirlenmesini sağlamasıdır. Bu suretle sözlükte yer alacak madde başı ‎sözcüklerin seçilmesi kolaylaşır. Bu işi kotaran yazılımlar geliştirilmiştir.‎ ‎

4 - Diğer İşler

‎ ‎
Derlem üzerinde bilgisayar yardımıyla aşağıdaki işler de ‎gerçekleştirilebilmektedir:
    ‎ ‎
  • Madde başı sözcüklerin listesini çıkarmak,‎ ‎
  • Hazırlanmış olan tanımları irdelemek,‎ ‎
  • Tutarsızlıkları saptamak
‎ Bazı diller için geliştirilmiş olan derlemlere İnternet’ten çevrim içi olarak ‎erişmek olanağı verilmektedir. Özellikle İngilizce için geliştirilmiş birçok ‎derlemin araştırıcılar tarafından kullanılma olanağı bulunmaktadır ‎ Derlemler dışında, çevrim içi olarak araştırmacıların yararlanmalarına açık olan ‎bir kaynak türü de Metin Bankalarıdır.‎ ‎

VII -MAKİNAYLA OKUNABİLİR SÖZLÜK

‎ ‎
Bu yazının bir amacı da Türk Dil Kurumu çatısı ‎altında Doğal Dil İşleme konusunda yapılmakta olan çalışmalara ‎destek olmak amacıyla Türkçe İçin Makineyle Okunabilir Bir ‎Sözlük ‎oluşturulması için bir proje önerisi sunulması idi. ‎ Konuyu incelemeye başlamadan bu sözlüğün hazırlanmasında TDK Güncel ‎Türkçe Sözlük ’ün oldukça önemli bir dayanak olacağı düşünülmüştü. Çok ‎geçmeden burada fazla aceleci ve iyimser davranmış olduğumuz, bilgisayar ‎destekli dilbilim incelemelerinde gerçekten yararlı olabilecek makineyle ‎okunabilir bir sözlüğün hazırlanmasında çok daha geniş bir yelpazeye yayılmış bir ‎‎“dayanak sözlük “destesine ihtiyaç bulunduğu anlaşıldı. Böylece daha ilk ‎adımlarda gördük ki Türkçe için böyle bir proje önerisinin hazırlanmasını ‎sağlayacak altyapı henüz yeterli değildir. ‎ Bunun üzerine mevcut sözlüklerden yararlanılarak Makineyle Okunabilir ‎Sözlük hazırlanması konusunda İngilizce dili ile ilgili olarak yapılan çalışmalar ‎hakkında genel bir bilgi sunulması ile yetinilmesi uygun bulunmuştur.‎ ‎Makineyle Okunabilir Sözlük (MOS) denince, öncelikle kağıda basılı ‎sözlüğe karşı olarak, bilgisayar ortamında (elektronik ortamda) kayıtlı sözlük ‎anlaşılır. Bu tanıma göre MOS elektronik sözlük ile eşanlamlıdır. Bu anlamda dahi ‎MOS kullanım açısından kağıda basılı sözlüğe göre bazı farklılıklar (kolaylıklar) ‎sağlar. Örneğin aranan sözlüğe daha kolay erişilebilir, eş ve zıt anlamlı sözcükler ‎daha kolay bulunur, Bununla beraber doğal dil işleme uygulamalarında ‎yararlanılmak üzere hazırlanan Makineyle Okunabilir Sözlük ise daha başka ‎özellikler taşır.‎ Doğal dil işlemeye yönelik bilgisayar sistemlerinin oluşturulmasında kullanılmak ‎üzere bilgisayarla okunabilen (bilgisayarlaştırılmış = bilgisayara dayalı) ‎sözlüklere kesin ihtiyaç bulunduğu çoktan anlaşılmış bulunmaktadır. Böyle bir ‎sözlüğün sözcükler hakkında hem sözdizimi ve hem de anlambilim bakımından ‎güvenilir bilgiler verebilmesi ve geniş kapsamlı olması gerekmektedir. Diğer ‎taraftan bu niteliklere sahip bir sözlüğün sadece dilbilim, sözlük yapımı ve ‎bilişim gibi alanlardaki uzmanların ortaklaşa katkılarından oluşan insan emeği ile ‎yapılmasının mümkün olamayacağı da ortaya çıkmıştır. Bununla beraber mevcut ‎sözlüklerin bilgisayara dayalı sözlükler haline dönüştürülmesi için bu yarım veya ‎tam otomatik yöntemler geliştirilmesi mümkün olmuştur. Bu konuda daha büyük ‎ilerlemeler kaydedileceği de umulmaktadır.‎ ‎

VIII - ARAÇLAR

‎ ‎
Yukarıda sözlük yazımında bazı dillerle ilgili çalışma yapan ‎sözlükçüler tarafından bilişim teknolojilerinden nasıl yararlanılmakta olduğu ‎konusunda yüzeysel de olsa bazı bilgiler verilmeye çalışıldı. Konunun tamamlanması ‎için biraz daha teknik bir alana, bu çalışmalarda kullanılan bilgisayar ‎programlarına da bir göz atmak gerekmekte ise de burada sadece bu gibi ‎programlardan birkaç örnek vermekle yetinilecektir. ‎ Öncelikle TDK da bazı çalışma gruplarının aktif üyelerinden olan Prof. ‎Ceval Kaya’nın iki programından söz edilmek gerekir. Hocamızın birinci ‎programı TersDizici adını taşımakta ve bir dosyadaki kayıtların (kelime, ‎mısra, beyit, cümle vs.) tersten dizinini hazırlamaktadır. Diğer program ise ‎‎CİBAKAYA 2.2 adını taşımakta ve geçtiği yerleri de göstermek ‎suretiyle bir metindeki bütün kelimelerin dizinini hazırlamaktadır.‎ İkinci olarak yukarıda da söz edildiği üzere İnternet’te pek çok Bağlamlı ‎Dizimleyici programı bulunmaktadır. Bunların çoğu kullanıcının yükleyeceği ‎‎(=upload) metin üzerinde bağlamlı dizimleme yapmaktadır. ‎ Diğer bazı programlar da aşağıda açıklanmaktadır:‎ ‎Toolbox: İki dilli bir sözlük yapısı için hazırlanmış anlam ‎karşılaştırması gibi işler yapan bir program ‎DDP : (Dictionary Development Process) Sözlük ‎Geliştirme Süreci adını taşıyan bu program, adından da anlaşıldığı gibi sözlük ‎hazırlamaya yardımcı olarak kullanılabilecektir. ‎ ‎WeSay: Web tabanlı bir program olup sistematik olarak ‎yapılandırılmış bir sözlük geliştirmek için kullanılmak için hazırlanmıştır ‎Elan: Halk dili araştırmacılarının yaptıkları ses ve görüntü ‎kayıtlarına notlar ve yorumlar eklenmesi olanağı vermektedir.‎ ‎ShoeBox: Esas itibariyle bir sözel veri tabanı programıdır. ‎Biçimbirimsel çözümleme yordamını da içermektedir.‎ ‎

IX - SONUÇ

‎ ‎
Bilgisayar Destekli Sözlük Yazımı terimi hem geleneksel sözlük ‎yazımı alanında bilişim teknolojilerinden yararlanma hem de doğal dil işleme ‎alanında kullanılacak sözlüksel kaynakların tasarım ve uygulamaları anlamını ‎taşımaktadır. ‎ Sözlük yazımı giderek çok veri-yoğun bir çaba haline gelmiş olduğu için bilişim ‎araçlarının desteği sözlük yazarlarına olağanüstü yararlar sağlayabilmektedir. ‎ Bilgisayar, özellikle sözel verilerin elde edilmesini, düzeltilip düzenlenmesini, ‎işlenmesini çok kolaylaştırmıştır. Ayrıca sözlük kullanıcıları açısından da büyük ‎kolaylıklar ortaya çıkmıştır. ‎ Diğer taraftan, doğal dil işleme sistemlerinde sözlüksel kaynaklara büyük ‎gereksinim duyulmaktadır. Doğal dil işleme uygulamaları arttıkça bu gereksinimin ‎daha da artması beklenir. ‎ ‎Bilgisayar Destekli Sözlük Bilimi açısından da sözlüklerin yapım, ‎denetim, geliştirilmesi ve sözlüklerle ilgili araştırmaların yürütülmesi konularında ‎çok umut verici olanaklar sunulmaktadır. Derlemler ve sözel veri tabanları ‎giderek yaygınlaşmakta sözlük yapımı ile ilgili kuramsal ve uygulamalı çalışmalar ‎derinleşmektedir. ‎ Yukarıda bilgisayar destekli sözlük bilimi ve sözlük yazımında günümüzde erişilen ‎noktalar ve gelecek için öngörülen gelişmeler hakkında bazı genel bilgiler ‎vererek genç dilbilimcilerin konuyla ilgilenmeleri için bir pencere açmaya çalıştık. ‎Bu amacı bir nebze olsun gerçekleştirmiş olmayı umuyoruz. ‎
(*)