Hümanist kültüre açılan küçük bir pencere








OKUMALIK
            Eski Yeni Şairlerden Üçer Şiir



Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor.
İlk aşk gecesinin masum yeminleri,
İlk aşk gecesinin masum yeminleri,
Hazret-i Musa olmak kolay değil.




CAHİT SITKI TARANCI



BAŞ SAYFA  DÜŞÜNCE ODASI  MAVİPENCERE   GÖZLEMEVİ   ARKABAHÇE   IŞIKLIYOL   DÜNYA GÖRÜŞÜ
                 Alıntılık      Belgelik   Yarenlik   Okumalık ‎   Bakmalık   Gezinmelik

MEMLEKET İSTERİM

Memleket isterim
‎ Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
‎ Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.
‎ ‎
‎ Memleket isterim
‎ Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
‎ Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
‎ ‎
‎ Memleket isterim
‎ Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
‎ Kış günü herkesin evi barkı olsun.
‎ ‎
‎ Memleket isterim
‎ Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
‎ Olursa bir şikayet ölümden olsun.

BÖYLE İŞTE

Hava güzel diye açsam pencereyi
‎ Sen misin açan? Yağmur yağmaya başlar ‎

Bir kadın mı gülümser karşı balkonda?
‎ Kendime sanıp baksam kadın kaybolur. ‎

Ne hoş kokuyor değil mi şu çiçekler?
‎ Uçmuştur kokusu koparmak istesem. ‎

Yemişler mi sarkıyor komşu dallardan?
‎ Elimi uzatsam yemişten eser yok. ‎‎

Herkes rakı içer, az çok neşelenir;
‎ Bense her içişimde efkarlanırım. ‎‎

Nerden, nasıl bindim Ya Rab bu gemiye?
‎ Hangi denize çıksam fırtına kopar.‎

ÖLÜMDEN SONRA


‎ Öldük, ölümden bir şeyler umarak.
‎Bir büyük boşlukta bozuldu büyü.
‎ Nasıl hatırlamazsın o türküyü,
‎ Gök parçası, dal demeti, kuş tüyü,‎

Alıştığımız bir şeydi yaşamak..‎

Şimdi o dünyadan hiçbir haber yok;
‎ Yok bize arayan, soran kimsemiz.
‎ Öylesine karanlık ki gecemiz,
‎ Ha olmuş ha olmamış penceremiz;‎

Akarsuda aksimizden eser yok.

ABBAS

Haydi abbas, vakit tamam;
Akşam diyordun işte oldu akşam.
Kur bakalım çilingir soframızı;
Dinsin artık bu kalp ağrısı.
Şu ağacın gölgesinde olsun;
Tam kenarında havuzun.
Aya haber Sal çıksın bu gece;
Görünsün şöyle gönlümce.
Bas kırbacı sihirli seccadeye,
Göster hükmettiğini mesafeye
Ve zamana.
Katıp tozu dumanı,
Var git,
Böyle ferman etti Cahit,
Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş'tan;
Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan.

OTUZ BEŞ YAŞ

Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.

Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz;
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?

Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim:
Nerde o günler, o şevk, o heyecan?
Bu güler yüzlü adam ben değilim
Yalandır kaygısız olduğum yalan.

Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;
Hatırası bile yabancı gelir.
Hayata beraber başladığımız
Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;
Gittikçe artıyor yalnızlığımız