BİR GÜNÜN SONUNDA ARZU
Yorgun gözümün halkalarında
Güller gibi fecr oldu nümâyân,
Güller gibi... Sonsuz iri güller,
Gün doğdu yazık arkalarından!
Altın kulelerden yine kuşlar,
Tekrarını ömrün eder i'lân,
Kuşlar mıdır onlar ki her akşam,
Âlemlerimizden sefer eyler?
Akşam, yine akşam, yine akşam,
Bir sırma kemerdir suya baksam;
Akşam, yine akşam, yine akşam,
Göllerde bu dem bir kamış olsam!
|
MUKADDİME
Zannetme ki güldür, ne de lale,
Âteş doludur, tutma yanarsın,
Karşında şu gülgûn piyale...
İçmişti Fuzûlî bu alevden,
Düşmüştü bu iksîr ile mecnûn
Şi'rin sana anlattığı hâle...
Yanmakta bu sâgardan içenler,
Doldurmuş onunçün şeb-i aşkı,
Baştan başa efgân ile nâle...
Âteş doludur, tutma yanarsın,
Karşında şu gülgûn piyale...
| MERDİVEN
Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak
Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak
Sular sarardı yüzün perde perde solmakta
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta
Eğilmiş arza kanar muttasıl kanar güller
Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller
Sular mı yandı neden tunca benziyor mermer
Bu bir lisân-ı hafidir ki ruha dolmakta
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta
|