Hümanist kültüre açılan küçük bir pencere

OKUMALIK
Eski Yeni Şairlerden Üçer Şiir

Ne kadar gamlı bu akşam vakti.
Üstünde sema gizli bir örtü, yıldızlar onun guldür elinde...
Ayın büyüsüne dalan pür-hayâl leylekler..
Melali anlamayan nesle aşina: değiliz‎


AHMET HAŞİM

BAŞ SAYFA  DÜŞÜNCE ODASI  MAVİPENCERE   GÖZLEMEVİ   ARKABAHÇE   IŞIKLIYOL
                 Alıntılık      Belgelik   Yarenlik   Okumalık ‎   Bakmalık   Gezinmelik

BİR GÜNÜN SONUNDA ARZU

Yorgun gözümün halkalarında
‎ Güller gibi fecr oldu nümâyân,
‎ Güller gibi... Sonsuz iri güller,
‎ Gün doğdu yazık arkalarından!
‎ Altın kulelerden yine kuşlar,
‎ Tekrarını ömrün eder i'lân,
‎ Kuşlar mıdır onlar ki her akşam,
‎ Âlemlerimizden sefer eyler?
‎ Akşam, yine akşam, yine akşam,
‎ Bir sırma kemerdir suya baksam;
‎ Akşam, yine akşam, yine akşam,
‎ Göllerde bu dem bir kamış olsam!‎

MUKADDİME

Zannetme ki güldür, ne de lale,
‎ Âteş doludur, tutma yanarsın,
‎ Karşında şu gülgûn piyale...
‎ ‎
‎ İçmişti Fuzûlî bu alevden,
‎ Düşmüştü bu iksîr ile mecnûn
‎ Şi'rin sana anlattığı hâle...
‎ ‎
‎ Yanmakta bu sâgardan içenler,
‎ Doldurmuş onunçün şeb-i aşkı,
‎ Baştan başa efgân ile nâle...
‎ ‎
‎ Âteş doludur, tutma yanarsın,
‎ Karşında şu gülgûn piyale...

MERDİVEN

Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak
‎ Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak
‎ ‎
‎ Sular sarardı yüzün perde perde solmakta
‎ Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta
‎ ‎
‎ Eğilmiş arza kanar muttasıl kanar güller
‎ Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller
‎ Sular mı yandı neden tunca benziyor mermer
‎ ‎
‎ Bu bir lisân-ı hafidir ki ruha dolmakta
‎ Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta