Hümanist kültüre açılan küçük bir pencere






OKUMALIK



Bir ruh gülümsüyor gibi derinden,
Bırak saçlarınla oynasın rüzgâr‎
Bir masal meyvası gibi paylaştık
    Mehtabı kırılmış dal uçlarından‎ …


AHMET HAMDİ TANPINAR
BAŞ SAYFA  DÜŞÜNCE ODASI  MAVİPENCERE   GÖZLEMEVİ   ARKABAHÇE   IŞIKLIYOL
                 Alıntılık      Belgelik   Yarenlik   Okumalık ‎   Bakmalık   Gezinmelik

NE İÇİNDEYİM ZAMANIN

‎ Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında;
Yekpare, geniş bir anın,
Parçalanmaz akışında.

Bir garip rüya rengiyle,
Uyuşmuş gibi her şekil,
Rüzgarda uçan tüy bile,
Benim kadar hafif değil,
Başım sükutu öğüten,
Uçsuz bucaksız değirmen;
İçim muradına ermiş,
Abasız, postsuz bir derviş.

Kökü bende bir sarmaşık,
Olmuş dünya sezmekteyim,
Mavi, masmavi bir ışık,
Ortasında yüzmekteyim.


BURSADA ZAMAN‎

Bursa'da bir eski cami avlusu,
‎ Küçük şadırvanda şakırdıyan su;
‎ Orhan zamanından kalma bir duvar.
‎ Onunla bir yaşta ihtiyar çınar,
‎ Eliyor dört yana sakin bir günü.,
‎ Bir rüyadan arta kalmanın hüznü,
‎ İçinde gülüyor bana derinden.,
‎ Yüzlerce çeşmenin serinliğinden,
‎ Ovanın yeşili göğün mavisi,
‎ Ve mimarîlerin en ilâhisi.,
‎ ‎,
‎ Bir zafer müjdesi burda her isim:,
‎ Sanki tek bir anda gün, saat, mevsim
‎ Yaşıyor sihrini geçmiş zamanın,
‎ Hâlâ bu taşlarda gülen rüyanın.,
‎ Güvercin bakışlı sessizlik bile,
‎ Çınlıyor bir sonsuz devam vehmiyle.,
‎ Gümüşlü bir fecrin zafer aynası,,
‎ Muradiye, sabrın acı meyvası,,
‎ Ömrünün timsali beyaz Nilüfer,,
‎ Türbeler, camiler, eski bahçeler,,
‎ Şanlı hikâyesi binlerce erin,
‎ Sesi nabzım olmuş hengâmelerin,
‎ Nakleder yâdını gelen geçene.,
‎ ‎,
‎ Bu hayâle uyur Bursa her gece,,
‎ Her şafak onunla uyanır, güler,
‎ Gümüş aydınlıkta serviler, güller,
‎ Serin hülyasıyla çeşmelerinin.,
‎ Başındayım sanki bir mucizenin,,
‎ Su sesi ve kanat şakırtılarından,
‎ Billûr bir âvize Bursa'da zaman.,
‎ ‎,
‎ Yeşil türbesini gezdik dün akşam,,
‎ Duyduk bir musikî gibi zamandan,
‎ Çinilere sinmiş Kur'an sesini.,
‎ Fetih günlerinin saf neşesini,
‎ Aydınlanmış buldum tebessümünle.,
‎ ‎,
‎ İsterdim bu eski yerde seninle,
‎ Başbaşa uyumak son uykumuzu,,
‎ Bu hayâl içinde... Ve ufkumuzu,
‎ Çepçevre kaplasın bu ziya, bu renk,,
‎ Havayı dolduran uhrevî âhenk..,
‎ Bir ilâh uykusu olur elbette,
‎ Ölüm bu tılsımlı ebediyette,,
‎ Belki de rüyâsı bu cetlerin,,
‎ Beyaz bahçesinde su seslerinin.,


‎<‎

SELÂM OLSUN

Selâm olsun bizden güzel dünyaya,
Bahçelerde hâlâ güller açar mı?,
Selâm olsun sonsuz güneşe, aya,
‎ Işıklar, gölgeler suda oynar mı?,

Hepsi güzeldi kar, tipi, fırtına,
Günlerin geçişi ardı ardına.,
Hasretiz bir kanat şakırtısına,
Mavi gökte kuşlar yine uçar mı?,

Uzak, çok uzağız şimdi ışıktan,,
Çocuk sesinden, gül ve sarmaşıktan,,
Dönmeyen gemiler olduk açıktan,,

Adımızı soran, arayan var mı?…,