|
Hümanist düşüncenin belki de en ünlü sözü olan bu Latince özdeyiş, Afrika kökenli Romalı bir oyun yazarı olan Publius Terentius Afer ‘e aittir. (Ölümü İ.Ö.159) Publius Terentius Afer, (ki daha çok Terence adıyla anılır), çocukken bir Roma Senatörü olan Terentius Lucanus’un kölesi idi. Senatör onun güzel bir eğitim görmesini sağladıktan sonra azat etmiş, Terence de , Biraderler, Androslu Kız; Hadım, Kendine Zulmeden, Kaynana, Formiyo adlarını taşıyan 6 komedi yazmıştır ki bunların hepsi zamanımıza kalmıştır. Akıcı dialoglar ve ince bir mizah ile örülmüş olan bu komedilerin hemen hepsi, başta Menander olmak üzere, bazı Yunanlı yazarlardan serbestçe uyarlama yapılarak yazılmıştır Bu yapıtların bir özelliği de bugün bile çok sık alıntılanan özdeyişlerle dolu olmasıdır. Yukardaki söz ise Kendine Zulmeden (=self tormentor) adlı oyunda geçmektedir: Oyunda bu sözün geçtiği sahneyi şöyle özetleyebiliriz. Oyunun kişilerinden biri çok varlıklı olduğu halde durmadan, dinlenmeden bütün vaktini hizmetkârlarının yaptıkları türden çalışmalarla geçirmektedir. Bunu gören bir komşusu “sahip olduğu zenginlikleri yeter bulup kendini bu şekilde yormamasını“ öğütler. Zengin komşu , nezaketle bu konunun onu ilgilendirmemesi gerektiğini söyleyince, öğütçü komşu cevabı yapıştırır: Aşağıdaki parça bu sahnenin İngilizce’deki çağdaş bir çevirisinden alınmıştır: |
KENDİNE ZULMEDEN (*),,, (self tormentor) CHREMES [ Biraz sıkılmış ve rahatsız.. MENEDEDES bunun farkında değil] Biliyorum tanışalı çok olmadı. Gerçekten ancak sen benim yanımdaki çiftliği alıp komşu olunca görüşmeye başladık. Birbirimizle yakın ilişkimiz böyle kuruldu. Yine de bir husus var; belki de yakın komşu olduğumuz için ki bence komşuluk dostluk kadar önemlidir. İşte bu yüzden size bu hususu açıkça söyleyip dostça bir nasihatte bulunmamın gerekli olduğuna inanıyorum. [MENEDEMUS ‘un başını kaldırmasını bekler] Bence senin yaşında ve konumunda bulunan bir adama uygun şekilde davranmıyorsun. Ne anlama geliyor bu? Nedir istediğin hayatta Tanrı aşkına ? Kanımca altmış yaşına gelmişsin, belki de daha fazlasın. Bu havalide seninkinden daha değerli arazi yok; bu toprakları işleyecek bol bol hizmetkarın, uşağın var; ama hala sanki adamın yokmuş gibi, onların yapacağı işleri yapmaya devam ediyorsun . Ne kadar erken dışarı çıksam, akşam eve ne kadar geç gelsem hep seni ta çift sürerken, ya bir şeyleri taşırken görüyorum, üstelik eminim bunları yapmaktan pek de zevk almıyorsun. Bana adamlarının gereken işleri tam yapamadıklarını söyleyebilirsin; ama inan ki bu işleri bizzat yapmak için sarf ettiğin çabayı bunları adamlarına yaptırtmaya harcasan çok daha iyi olur. MENEDEMUS : Chremes, kendi işlerinle uğraşmakla geçireceğin vakti, seni hiç ilgilendirmeseler bile, başka birinin işlerine; nasıl ayırabiliyorsun? CHREMES Homo sum; humani nihil a me alienum puto. İster ilgi, ister merak de. Eğer senin yaptığın doğruysa ben seni örnek alacağım,ama yaptığın yanlışsa tuttuğun yolu düzeltmene yarmcı olmaya çalışacağım. (*)Bu satırlar İngilizce’den çevrilmiştir (Betty Radice, Penguin 1965. ) |
Arapça: Enti beni adem velâ yu’cud şey’in ademî nerîb alî Farsça: insanem ve hiç çiz insanî men bigane niyest Fransızca: Je suis homme: et rien de ce qui est humain ne m'est étranger İngilizce: I am a human being, so nothing human is strange to me Italyanca: Sono un uomo, e nulla di ciò che è umano mi è estraneo Türkçe: Ben bir insanım ve insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir Diğer diilerdeki söylenişi için buraya tıklayınız |
|