ETHEL (Greenglass) ROSENBERG 28 Eylül 1915 de,
JULIUS ROSENBERG ise 12 Mayıs 1918 de doğdu.
Julius ile Ethel Rosenberg 18 Haziran 1939 tarihinde evlendiler,
19 Haziran 1953 tarihinde de, yani, 14 üncü evlenme yıldönümlerinden bir gün sonra, elektrikli sandalyede can verdiler

MUTLU GÜNLERİNDE


A N I

Bir çift güvercin havalansa
Yanık yanık koksa karanfil
Değil bu anılacak şey değil
Apansız geliyor aklıma

Nerdeyse gün doğacaktı
Herkes gibi kalkacaktınız
Belki daha uykunuz da vardı
Geceniz geliyor aklıma

Sevdiğim çiçek adları gibi
Sevdiğim sokak adları gibi
Bütün sevdiklerimizin adları gibi
Adınız geliyor aklıma

Rahat döşeklerin utanması bundan
Öpüşürken o dalgınlık bundan
Tel örgünün deliğinde buluşan
Parmaklarınız geliyor aklıma

Nice aşklar arkadaşlıklar gördüm
Kahramanlıklar okudum tarihte
Çağımıza yakışan, vakur sade
Davranışınız geliyor aklıma

Bir çift güvercin havalansa
Yanık yanık koksa karanfil
Değil, unutulur şey değil
Çaresiz geliyor aklıma


MELİH CEVDET ANDAY

DEMİR PARMAKLIKLAR ARKASINDA


Julius Rosenberg Kore harbinin başlamasından birkaç hafta sonra Temmuz 1950 de tutuklanmış, Kore harbi sona erdikten birkaç hafta sonra da eşi ile birlikte idam edilmişti. Hakkındaki suçlama oldukça müphemdi: Casusluk amacıyla tezgah hazırlamak. Oysa Rosenberg’ler gerçekte atom bombası sırlarını Sovyet Rusya’ya verdiler diye yargılandılar ve .hüküm giydiler. Suç resmen tezgah hazırlamak (komplo kurmak) olarak ifade edildiği için de mahkum edilmeleri için herhangi bir şeyi çaldıklarını veya birine verdiklerini gösteren somut bir delil gösterilmesi gerekmiyordu. Savcılığın başlıca tanıkları da aynı suçla itham edilmişlerdi ve Rosenberg’lerin suçlu olduğu yolunda ifade vermek suretiyle de daha hafif cezalarla kurtuldular.
Rosenberg’ler bütün yargılama süresince suçlu olmadıklarını söylediler ve bütün ithamları yalanladılar. Siyasal görüşleri ve bağlantıları konusundaki sorulara ise
Amerikan Anayasasının Beşinci Ayrım adıyla anılan ve kendisinin suçlu bulunmasına yol açacağını düşündüğü takdirde, sanığa ifade vermekten kaçınmak hakkını tanıyan hükmüne dayanarak cevap vermeyi reddettiler. Oysa Mac Carthy döneminde böyle bir red çoğu kişiler için Komünist Partisi üyeliğini kabul etmek anlamına geliyor ve komünist olmak ise doğrudan Sovyet casusu olmak sayılıyordu.
Diğer taraftan, casusluktan idamına hükmedilmesine rağmen Savcılık Ethel’in idam edilmesini amaçlamamıştı.. Ona idam cezası daha çok kocasına baskı yaparak itirafa zorlamak için taktik icabı verilmişti.
İdam kararına karşı yalnız Amerika’da değil bütün dünyada çok büyük bir af ve protesto kampanyası yapıldı. Sanılıyordu ki Rosenberg’ler suçlu olduklarını kabul ederek ve suç ortaklarını ele vererek idamdan sonunda idamdan kurtulacaklardı.
Ama böyle olmadı. Çünkü ikisi de kendileri için yapılan bu kampanyaya katılanları
düş kırıklığına uğratmaktan ve gelecek hakkındaki ümitlerini kırmaktansa ölmeyi yeğ tutmuşlardı.
Daha sonraları CIA nın 1995 te açıkladığı ifade tutanakları ve diğer bazı yeni açıklamalar Rosenberg’lerin suçlu olduğu şeklindeki sonuçların medyada tekrar ele alınmasına yol açtı. Bununla beraber, tutanaklar, Rosenberg’lerin atom casusluğuna karıştığını göstermemektedir. Julius’un isminden ise hiç söz edilmemekte. Hükümet kayıtlarda Kod adı Antenna veya Liberal oalrak gösterilen kişinin Julius olduğunu ileri sürmekte ise de bu kişi atom casusluğu değil askeri sanayi alanında faaliyet göstermektedir. Daha da ilginci bu kişinin eşinin casusluğu hiç söz konusu edilmemektedir.
Diğer bir deyişle açıklanan “gizli” kayıtlar tümüyle şüpheye açık bulunmaktadır.Öyle ki bu kayıtlarda yazılan bütün sözler doğru sayılsa bile şu cümlede özetlenen gerçek gün gibi ortada durmaktadır: .

NE JULİUS NE DE ETHEL ROSENBERG İDAMA MAHKUM EDİLDİKLERİ
"ATOM SIRLARINI AÇIKLAMA "
SUÇUNU İŞLEMEMİŞLERDİ
VE
HÜKÜMET BUNU TA BAŞINDAN BERİ BİLMEKTEYDİ.
.